Eğitim Sen “Anayasa Mahkemesi, Öğretmenlik Meslek Kanunu’na Geçit Vermemelidir!”

İBRAHİM BAKKasım 23, 2022

0 11 3 dakika okuma süresi

14 Şubat 2022 tarihinde Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7354 sayılı Öğretmenlik Meslek Kanunu (ÖMK) ve akabinde çıkarılan “Aday Öğretmenlik ve Öğretmenlik Kariyer Basamakları Yönetmeliği”, Anayasa’ya ve 1739 sayılı Ulusal Eğitim Temel Kanunu’na karşıt düzenlemeler içermesi nedeniyle eğitim işçilerinin ağır yansısıyla karşılaşmıştır. Gerek eğitim alanında örgütlü sendikalar aracılığıyla gerekse kişisel olarak gösterilen ağır reaksiyonlara karşın Ulusal Eğitim Bakanlığı, ÖMK’nin uygulanması ve Meslek Basamakları Sınavı’nın (KBS) yapılması konusunda geri adım atmamıştır.

Anayasa Mahkemesi, anayasaya ters düzenlemeler içeren ÖMK’yi 9 Kasım 2022 günü temelden görüşmeye başlamıştır. Anayasa Mahkemesi’nin eğitim alanında telafisi güç sonuçlar yaratması kaçınılmaz olan ve anayasaya alışılmamış düzenlemeler içeren ÖMK ile ilgili olarak hukuka uygun bir karar vermesi beklenirken, düzenleme ile ilgili Ulusal Eğitim Bakanlığı ve en fazla üyeye sahip üç eğitim sendikasının dinlenmesine karar verilmiştir. AYM’nin yalnızca üç sendikanın görüşüne başvurmak istemesinin demokratik bir tavır olmadığı açıktır. Bu nedenle 15 eğitim sendikası Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun yol açacağı problemleri ve kanunun unsurlarına yönelik itirazları içeren kapsamlı bir dilekçeyi Anayasa Mahkemesi’ne sunmuştur.

Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun geri çekilmesini talep eden sendikalar olarak ÖMK’nin geri çekilmesi, kapsamlı ve bütüncül yeni bir meslek kanunu hazırlanması, ÖMK ve eğitim işçilerinin sıkıntıları hakkındaki görüşlerimizi iletmek gayesiyle Ulusal Eğitim Bakanı Mahmut Özer’den bu sefer 15 eğitim sendikası olarak 16 Kasım 2022 günü için randevu istememize karşın, talebimize bir cevap dahi verilmemiştir. Ulusal Eğitim Bakanı’nın eğitim işçilerinin temsilcilerine randevu vermemesi, yalnızca bizlere yönelik değil, ÖMK ile ilgili tenkit ve korkuları olan yüz binlerce eğitim işçisine de yönelik büyük bir saygısızlıktır.

Öğretmenlik Meslek Kanunu Son Dakika

ÖMK’nin iptalini isteyen 15 eğitim sendikasının MYK üyeleri, 16 Kasım 2022 günü (dün) Anayasa Mahkemesi Genel Sekreteri Murat Şen ile bir görüşme gerçekleştirmiştir. Yapılan görüşmede, 15 eğitim sendikasının birlikte hazırladığı ve Öğretmenlik Meslek Kanunu ile meslek basamakları imtihanına itirazımızı belirten 32 sayfalık dilekçe AYM’ye sunulmuştur. Dilekçede, kanun yapma tekniğine alışılmamış olarak hazırlanan yasanın, eğitim işçilerinin özlük, ekonomik ve toplumsal hiçbir sıkıntısına tahlil üretmediği belirtilmiştir. Kamu faydasına ters olan, telafisi mümkün olmayacak sonuçlara yol açacak ÖMK’nin, 19 Kasım’da yapılacak olan Meslek Basamakları İmtihanı dâhil olmak üzere yürürlüğünün, iptal davası sonuçlanana dek durdurulması talep edilmiştir.

Eğitim sendikaları olarak ortak dilekçemizde, Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun Anayasa’ya ters olduğu detaylı biçimde açıklanmış, 7354 sayılı kanunun ILO-UNESCO ortak evrakı olan Öğretmenlerin Statüsü Tavsiyesi’nden fersah fersah uzak olduğu ortaya konulmuş, 2005-2006 yılından bu yana meslek basamakları ile ilgili yapılmış bilimsel araştırmaların sonuçları özetlenmiştir. Bu araştırmalarda öğretmenler meslek basamaklarını “adaletsiz”, “gereksiz”, “ayrımcı”, “yetersiz”, “boş bir unvan” ve “çıkarcılık” olarak değerlendirmişlerdir. Bu nedenle dilekçede geçmişte yapılan yanlışların tekrarlanmaması için “yargının dostları” olarak Anayasa Mahkemesi’nin dikkati çekilmek istenmiştir.

Ortak dilekçenin değerli bir kısmını öğretmenlik mesleğinin niteliği oluşturmuştur. Maddede, öğretmenliğin üç tarafı olan genel kültür, özel alan bilgisi ve öğretme-öğrenme yeterlikleri olmasına rağmen meslek basamakları ve imtihan sistemi öğretmenliğin yalnızca bir istikametine epeyce yetersiz biçimde odaklanmıştır. Böylelikle öğretmenlik mesleğine yönelik Ulusal Eğitim Bakanlığı’nın kavrayışındaki sorun ortaya konulmuştur.

Dilekçede ÖMK’nin kapsamlı ve bütünsel bir nitelik taşımadığı, kanunun idari, teknik, yardımcı işçi olarak eğitime takviye veren işçileri, özel kesim öğretmenlerini, fiyatlı öğretmenleri, kontratlı öğretmenleri ve öğretmen yetiştirme bağlamında yüz binlerce ataması yapılmayan öğretmeni ve engelli öğretmenleri görmediği tabir edilmiştir. Yasanın bu taraflarıyla gerçek bir meslek kanunu niteliği taşımadığı ortaya konulmuştur. Eğitim sendikalarının son aylar içinde yaptığı araştırmaların sonuçlarına nazaran öğretmenlerin çok büyük bir kısmı, meslek basamakları ve imtihan düzenlemesini benimsememekte ve itiraz etmektedirler. Meslek basamakları ve imtihanın öğretmenler ortasında ayrımlar ve eşitsizlikler yaratacağı ve bu sıkıntıların öğrencilere ve velilere de yansıyarak çalışma ve eğitim barışını bozacağı tabir edilmiştir.

Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun gündeme geldiği birinci günden itibaren gerek tek tek okullarımızda gerekse alanlarda çeşitli aksiyon ve etkinlikler yapılmasına ve ağır bir reaksiyon gösterilmesine karşın 19 Kasım’daki imtihanın iptal edilmemesi, önümüzdeki süreçte telafisi mümkün olmayan sonuçlar ortaya çıkaracak, imtihana giren ve girmeyen öğretmenler ortasında derin ayrışmalar yaşanacaktır. Okullardaki çalışma barışını direkt tehdit eden ve tıpkı işi yapan öğretmenleri farklı statülerde ayrıştırarak birbiriyle direkt rakip haline getiren bir düzenlemenin eğitimin niteliği üzerinde yaratacağı olumsuz etkiyi kestirim etmek hiç güç değildir.

Eğitim Sen olarak, Ulusal Eğitim Bakanlığı’na ve Anayasa Mahkemesi’ne bir sefer daha seslenmek istiyoruz. Eğitim işçilerinin çok büyük bir kısmı Öğretmenlik Meslek Kanunu ve Meslek Basamakları Sınavı’nın getireceği aksilikleri görmekte ve haklı itirazlarını daima dillendirmektedir. Anayasa Mahkemesi, Anayasa’ya karşıt düzenlemeler içeren ÖMK ile ilgili karar sürecini hızlandırmalı, en azından 19 Kasım’da yapılması planlanan imtihanın yürütmesini acilen durdurmalıdır.

Eğitim işçilerinin AYM’den talebi, Anayasa’ya alışılmamış Öğretmenlik Meslek Kanunu’na ve bu düzenlemenin sonucunda eğitim alanında oluşacak muhtemel bir kaosa geçit vermemesidir. Gündeme geldiği birinci andan itibaren tenkit ve itirazlarımızı kamuoyu ile paylaştığımız Öğretmenlik Meslek Kanunu ve yönetmeliğine karşı uğraşımız eşit, özgür ve dayanışmacı bir eğitim süreci inşa edilene dek sürecektir. (Kaynak: Eğitim Sen) (BSHA-Bilim Ve Sağlık Haber Ajansı)