Haber

2023 Bütçesi Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu’nda

HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, “Suriye’nin kuzeyinde ve doğusunda yapılacak her operasyonun sonucu yeni yıkımlar, ölümler ve binlerce yeni mülteciyi Türkiye ve komşu ülkelere göçe zorlamak olacaktır” dedi. söz konusu.

Buldan, Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu’nda 2023 Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi ve 2021 Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanun Teklifi üzerine HDP Kümesi adını aldı.

Bütçenin sorunlara çözüm getirmeyeceğini, aksine yoksulluğu, adaletsizliği ve eşitsizliği artıracağını belirten Buldan, bütçede sosyal adaletin, sosyal devletin, refahın ve huzurun olmadığını savundu.

Bütçenin AK Parti döneminin kapanış bütçesi olduğunu savunan Buldan, “İç barışı tesis eden, demokratik siyasete dayalı bir bütçenin hazırlıklarına şimdiden başladık.” söz konusu.

Türkiye’nin yaşadığı çoklu krizin nedenini hükümetin açıklamayacağını belirten Buldan, “Yasama, yürütme, yargı ve kuvvetler ayrılığını kaldırdınız, yerine yürütme, gözetim ve aklama sistemini kurdunuz. TBMM’nin denetim otoritesi, yeni vesayet rejimi kurmuş, talimatlı bir yargı düzeni oluşturmuş, “Hukuksuz yargı üzerinden demokratik siyasete ve topluma darbe mekanizması kurdunuz. Kolluk kuvvetlerini siyasetinizin destek gücü haline getirdiniz. Yolsuzluğu merkezden yerele tüm kurumlara yaydınız.” iddiasında bulundu.

AK Parti’nin toplumsal barış sistemini zedelediğini savunan Buldan, “Kürt halkının maruz kaldığı mağduriyetleri haksızlıklarla örtmek istiyorsunuz ama bilin ki biz acılarımızı asla unutmayacağız, unutturmayacağız. Bunlar. Kürt halkı bitti demeden, gerçek bir hesaplaşma, hesaplaşma ve adalet sağlanana kadar davalar kapatılmayacak ve kapatılmayacaktır.” ” ifadesini kullandı.

“Asgari ücreti HDP’nin teklifi olan 12 bin 500 lira yapalım”

Milyonlarca insanın açlık sınırının altında yaşam mücadelesi verdiğini belirten Buldan, şunları kaydetti:

“Taraftarınızın beslenme çantasında bir şey yok ama çocuklar okula aç gidiyor. Sütü, peyniri, yumurtayı lüks bir tüketim haline getirdiniz. Çocuk süt ve yumurtalarından kestiğiniz vergileri döviz korumalı mevduat adı altında paylaştınız. zenginlere.Senin yandaşların tonla alırken, sen halkın canını grama bağladın.Kış geldi sobalar kombiler yanmıyor halkın cebini yaktın diye.Çiftçiyi,üreticiyi sürükledin. , esnaf ve emekliler borca ​​batıyor ve ‘Enflasyonu ezmeyeceğiz’ diyorsunuz. Yapalım ama yapmayacağını ve yapmayacağını biliyoruz çünkü sen sadece halktan toplamayı biliyorsun.”

Bütçede savunma ve güvenlik harcamaları için 470 milyar lira ayrıldığını hatırlatan Buldan, “Yüksek enflasyonun, işsizliğin, yoksulluğun nedenlerinden biri de bu. Bu bütçe halkın değil, istihdamın savaş bütçesi.” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “8 yıl önce aldığınız yumurtadan, sütten, ekmekten daha azını alıyorsanız bize oy vermeyin” dedi. Sözlerini hatırlatan Buldan, “Büyük iktisatçı bir kez olsun doğruyu söyledi, bir kez olsun bu iktisatçıyı dinlemekte fayda var.

“Kürt sorununun” Türkiye’de bütün iktidarların içine düştüğü ortak bir viraj olduğunu belirten Buldan, şu ifadeleri kullandı:

“Yaklaşan seçimler öncesi Suriye’de yeniden macera arıyorsunuz. Enflasyonu ve doları düşüremediniz. ‘Suriye’ye gidelim, Kobani’yi yıkalım’ diyorsunuz. Kürt halkının demokratik bir statü kazanamaması, diğer halklarla ortak demokratik bir gelecek oluşturamamasıdır.Suriye’nin kuzeyinde ve doğusunda yapılacak her operasyonun sonucu yeni yıkımlar, ölümler ve binlerce yeni mülteci olacaktır. Türkiye’ye ve çevre ülkelere göç etmek zorunda kalanların, “Halkın sofrasından az ekmek çıkacak. Unutmayın ki, Kuzey ve Doğu Suriye’deki Kürt halkının statüsü üzerine kendi iktidar statünüzü kuramazsınız, sizin için asla bir statü olmayacak, halkların demokratik kazanımı ve ortak bir gelecek var ve olmayacaksınız. bunu önlemek mümkün.”

Buldan, Kürt sorununa çözüm bulamayanların gelecekte söz sahibi olamayacağını savundu.

“Bu bir seçim bütçesi”

HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, Türkiye’nin her geçen gün daha fazla yoksulluk, açlık, sefalet ve yolsuzlukla tarihinin en değerli seçimlerine doğru ilerlediğini söyledi.

İşsizler, işçiler, emekliler, engelliler, gençler, kadınlar, çocuklar, çiftçiler ve küçük esnafın büyük bir krizle karşı karşıya olduğunu belirten Sancar, hükümetin adaletsizliği, eşitsizliği ve sömürüyü her alanda derinleştirdiğini savundu.

Bütçeyi “otoriterlik ve savaş bütçesi” olarak tanımlayan Sancar, “Bu bir faiz bütçesi, bir seçim bütçesi, enflasyonist bir bütçe. Bu bütçe sermayeye daha çok kaynak aktarılan bir bütçe.” söz konusu.

Bütçeyi eleştiren Sancar, şunları söyledi:

“Ana kaynağı 2023 merkezi yönetim bütçesi aracılığıyla aktarılan iki ana kesim savaş ve faiz lobileridir. Bu bütçe halktan aldığı vergilerden 565 milyar lirayı faiz lobilerine aktarıyor. Milyar lira savaş lobilerine.Yani bütçe gelirleri kapsamında halktan toplanan her 3 Türk Lirası.1 lira vergi faiz lobilerine ve savaş baronlarına altın tepsilerde servis ediliyor.Her 3 ekmekten 1’i düşüyor. Milyonlarca işçi ve emeklinin masasındaki para bu 2 lobiye aktarılıyor, bu 2 lobinin ortasında paylaşılıyor, bu da yetmezmiş gibi 660 milyar liralık bir bütçe açığı öngörülüyor, bu ne demek oluyor, bu bütçe bir Seçim bütçesi, yani seçim yatırımı olarak yapılacak harcamalar zaten açık kalemi olarak bütçeye girmiş durumda.”

“Konut sıkıntısının sorumlusu kim?”

Yeni sosyal konut projesinden bahseden Sancar, “Konut sorununun sorumlusu kim? Bu hükümet değilse, ev sahibi ile kiracıyı birbirine düşüren, dolayısıyla can kaybına neden olan sorunu kim yarattı? Peki, en düşük kira. İstanbul’da 5 bin, Ankara’da 4 bin lira seviyesinde olan bu düzenlemeyi kim yaptı?” soruları yöneltti.

Halkın haklarının seçim malzemesi haline getirilmemesi gerektiğini belirten Sancar, “İktidarın yolsuzluğu, talanı, açlığı, yoksulluğu ve adaletsizliği savaşla örtbas etmeye çalıştığını tüm siyasi ve toplumsal güçler görmeli ve muhalefeti bu oyun alanı içinde tutmalıdır. “Ortada yaşama hakkının tehdit edildiğini ve onaylandığını anlamak zorundadır. HDP olarak bu zihniyetin, çatışma ve savaş politikalarını çıkmaza sokan her türlü yaklaşımın karşısında durmaya devam edeceğiz.”

Kürt sorununu demokratik zeminde, siyasi mekanizmalarla ve tüm ülke halklarının uzlaşısıyla çözmeyi hedeflediklerini belirten Sancar, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Biz bu ülke halkının barış hakkının sözcüsü olmaktan ve bu pozisyonda ısrarcı bir siyasi güç olmaktan bahsediyoruz. Biz ülke halklarının barış hakkının sözcüsüyüz. sonuna kadar politika var.Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi bütçe hakkını gasp eden bir sistem bütçe hakkı gasp edildikçe savaş politikaları derinleşiyor.Otoriterlik ilerliyor.Birlikte yürürsek eşitsizlikleri mutlaka durdururuz, adaletsizlikler ve bu otoriter eğilim… Meşruiyet krizi yaşayan, talepleri görmezden gelen, her türlü baskıcı ve adaletsiz yola başvuran bir iktidarla karşı karşıyayız.

Bu seçimler, otoriterliğin eşit yurttaşlık ve barış içinde yaşama iradesiyle kurumsallaştığı tekçi bir sistem kurmak isteyenlerin ortasında olacak. Toplumsal ve siyasi muhalefetin bu gerçeği bilmesi ve sorumluluklarının bilinciyle hareket etmesi gerekiyor. Kısa vadeli hesaplar ve dışlayıcı tavırlar bu düzeni sürdürmekten başka bir işe yaramıyor; bu tutuma sahip olan herkesi tarihin ve kamuoyunun önünde büyük bir yükün altına sokmaktadır. Herkesin atacağı adımları bu gerçeği göz önünde bulundurarak atması ve önündeki tarihi fırsatı heba edecek her türlü sorumsuzluktan kaçınması gerekir.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu